QNB Finansbank’tan yapılan açıklamaya göre, 20 bankanın katılımıyla imzalanan bir yıl vadeli sendikasyon kredisinin maliyeti, piyasadaki diğer banka sendikasyon kredileri ile paralel olarak dolar dilimi için SOFR+ yüzde 4,25 ve avro dilimi için Euribor+yüzde 4,00 seviyesinde gerçekleşti. 143,5, milyon avro ve 171 milyon dolar olmak üzere iki dilimden oluşan, toplam 329 milyon dolar tutarındaki kredi ayrıca 2 adet sürdürülebilirlik performans kriteri içeriyor.
Anlaşmada kullanılan sürdürülebilirlik kriterleri, şubat ayında tüm Türkiye’yi derinden etkileyen deprem felaketi sebebiyle 2023 yıl sonuna kadar deprem afet yardımı kapsamında bölgeye kredi kullandırılması ve “QNB Finansbank Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Rehberi”nde yer alan cinsiyetler arası ücret farkını iyileştirmek olmak üzere, bankanın öncelik verdiği sürdürülebilirlik hedeflerine paralel şekilde belirlendi.
Sendikasyon işleminin koordinatörlüğünü Mizuho Bank üstlenirken, sürdürülebilirlik koordinatörlüğü rolünü Standard Chartered Bank ve Mashreqbank PSC paylaştı.
QNB Finansbank ayrıca, sendikasyon kredisi ile eş zamanlı olarak bir Körfez bankası ile 50 milyon dolar tutarında bir yıl vadeli murabaha kredisine de imza attı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen QNB Finansbank Genel Müdürü Ömür Tan, uluslararası bankaların Türk bankacılık sektörü ve QNB Finansbank’a duydukları güvene dikkati çekti.
İmzaladıkları sendikasyon işlemlerine mevcut bankalara ek olarak 6 yeni banka katılım gösterdiği bildiren Tan, şunları kaydetti:
“Bankamıza uluslararası kurumların desteği güçlü şekilde devam ediyor. Sürdürülebilirlik alanında hızlı ve sağlam adımlarla ilerliyoruz. 2022 yılında çalışmalarına başladığımız Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Rehberi hem bankamız hem de sektör için eşsiz bir kaynak niteliğinde. Kurum olarak rehberi yayımlamanın yanı sıra, beş taahhüt de ekleyerek Cinsiyet Eşitliğine verdiğimiz önemi bir kez daha gösterdik. Bu şekilde, ücret açıklığı oranımızı iyileştirme taahhüdüne sendikasyon kredimizde de yer verdik.
Türkiye ekonomisi açısından depremin yaralarının sarılması, finansal sistemin güç kazanarak büyümesi, tüm vatandaşlara bankacılık ürün ve hizmetlerinin ulaştırılması ve sürdürülebilir bir geleceğin temellerinin sağlamlaştırılması konularındaki sorumluluklarımızın farkındayız ve bu sorumluluklarımızı azami gayret ve özen ile yerine getirmeye devam edeceğiz. Deprem bölgesinin yeniden ayağa kaldırılması önceliklerimiz arasında yer alıyor, bu önceliğimizle uyumlu şekilde sendikasyon anlaşmamızda da ikinci sürdürülebilirlik kriteri olarak depremden etkilenen bölgeleri finansal açıdan desteklemeyi taahhüt ediyoruz.”
